Karaya Çıkamamak...

Salı, 09 Ocak 2007 tarihinde oluşturuldu

    Bir boğazdasınız. Karşıdan karşıya geçmek zorundasınız fakat çok zor. Karşıya geçmek için hiç bir imkanınız yok, sadece kendi çabalarınızla geçmek zorundasınız. Herşeye rağmen cesaretinizi topluyorsunuz ve inancınızla beraber karsıya geçmeye karar veriyorsunuz. Nasıl mı yüzerek?

    Başlıyorsunuz yüzmeye. Yeri geliyor nefesiniz daralıyor, yeri geliyor çok yoruluyorsunuz. Bir de bunların yanı sıra etrafınızdan geçen tekneler sizi savuruyor. Yarattığı dalgalarla içinde bulunduğunuz zor şartları daha da zorlaştırıyor. Tuzlu suları yutmaya başlıyorsunuz. Daha da yoruluyorsunuz, kulaç atacak haliniz kalmıyor. Bu teknelerden yardım istemeyi deniyorsunuz, teknedekiler bir güzel dalga geçip sizi orada bırakıyor. Yine de yılmıyorsunuz. Hırs yapıyorsunuz. O inanc ve azimle yorgunlugunuzu hissetmemye baslıyorsunuz ve hızla büyük büyük kulaçlar atıyorsunuz. Ve sonunda kara görünüyor. Karaya çıkmak için uygun bir iskele, merdiven gibi birşeyler lazım. Merdivene doğru yüzüryosunuz. Artık nefes almakta zorlanmaya başlamışsınız zaten. Merdivene elinizi atıp tam "Oh" diye bir nefes alacakken tanıdık bir yüz merdivenin başında beliriyor. Belki de gerçekten tanıdık değildir! Yüzünüz gülüyor, onun tam size yardım edeceğini düşünürken birden sizi denizin soğuk sularına tekrar itiyor... Tekrar su yüzeyine zorla çıkıyorsunuz. Merdiven de artık yerinde değil. Başka bir merdiven veya tutunup çıkabileceğiniz bir yer arıyorsunuz. Kıyıya paralel şekilde su içinde "çırpınırken" bir merdiven daha görüyorsunuz. Fakat siz tam oraya giderken birileri merdiveni alıyor... Bütün bu olanlardan sonra inancınızı az da olsa kaybediyorsunuz. Fakat hayatta kalmak için elinizden gelen herşeyi yapıyorsunuz. Birileri elini uzatıyor. Güvenip siz de ona elinizi veriyorsunuz. Ama o sizi büyük bir kuvvetle denizin soğuk sularına geri itiyor. Tabi bunun gibi yaşanan her durum sizin kuvvetinizi, inancınızı, azminizi daha da azaltıyor.
    Artık boğazın azgın ve soğuk sularında yalnızsınız. ınancınız da kalmadı, dalgalara direnecek kuvvetiniz de, sabrınız da... Suya batıp batıp geri çıkıyorsunuz. Su yutuyorsunuz. Pamuk ipliğine tutunmuş gibisiniz. Acaba karaya çıkabilecek misiniz? Yoksa...

Gösterim: 1861