Kriz, Düğün ve İstanbul

Pazar, 19 Ekim 2008 tarihinde oluşturuldu

Bayram sonrası yoğunluğu derken benim gibi toy bankacıların fazla ciddiye almadığı kriz ülkemizde de patlak vermeye başladı. Bir günde 2-3 sefer artan kredi faizleri, parası dönmeyen kobiler tehlike sinyalleri vermeye başladı. çekler ve taksitler ödenmeyeye başladı. ödenmeyen bir çek çok fazla kısmı etkiliyor. Bir çekin ödenmemesi ile ona bağlı olarak bir çok firmanın nakdi dönmemeye başlıyor. Faizlerin artması ile bir anda kredi ile işçeviren firmaların borcunu ve ödeyecekleri faizi arttırdı. şuan ortam biraz durulmuş gibi görünse de neler olcağını yılsonunda göreceğiz...

Kriz en çok da bankacı abi ve ablaları tedirgin etti ve etmeye devam edyiyor. 2001 krizini yaşadıkları için özellikle krizden sonra kendileri veya yakın çevrelerindeki bankacılar işsiz kaldığı için, hepsi tedirgin oldu. Bizim yaşımız küçük ve 2001i yaşamadığımız için onlar kadar olayın ciddiyetinde değiliz. Onlar kadar tedirgin ve karamsar değiliz. Yabancı ortaklı bankaların, ortaklarının Avrupa'daki zor durumları ister istemez bizleri de etkiledi ve halkın paniği, ortamı gazlayan insanların varlığı devlet veya %100 Türk sermayesi ile faaliyet gösteren bankalar dışında tüm bankaları dolayısıyla çalışanları etkiledi. Umarım büyüklerin tedirginlekleri boşadır...

 

Ali Gardaşımız Evlendi

 Eveett artık yavaş yavaş bekarlığa vedalar başladı. Gerçi kız arkadaşlarım çok daha önce evlenmeye başlamıştı ama... Erkeklere de sıra gelmeye başladı. Ortaokul-liseden en samimi olduğum arkadaşlarımdan, 7 kişilik arkadaş grubumuzun sürpriz ismi Ali Gardaşımız geçen hafta dünya evine girdi. çok uzun zamandan sonra ilk defa düğün vesilesiyle bir araya geldik. Kendi çapımızda oynadık, çok komik bir şekilde halay çekmeye çalıştık... Ve Ali Gardaşımızı bekarlıktan uğurladık. Allah bir yastıkta gocatsın diyoruz :))

 

4 günlüğüne ıstanbul

 Tarihi geçen seneden belirlenmiş olan, ileri mali analiz ve aktif satış eğitimi için salı gece yarısı ıstanbul'a gittik. Tüm eğitim devreleri ile görüşecektik diye çok heyecan yapmıştık. çünkü geçen sene çok eğlenmiştik, coşmuştuk güzel vakit geçirmiştik. Herşeyde olduğu gibi... "Hiçbirşey eskisi gibi olmuyor"... En başta ben olmak üzere herkeste bir yorgunluk vardı. Geçen seneki heyecan coşku kalmamıştı kimsede. çılgınlar gibi kimse gaza gelmiyordu gecenin 1inde taksime gidip içip koko midye yemeye... Bir de otele merkezden ulaşım zor olunca toplu çılgınca bir eğlence ortamı olmadı. Ben de diğerleri gibi kendi arkadaşlarımla görüştüm. "Banka" muhabbeti olmayan ortamdı... çok hoş oldu...

 
ıstanbul güzel şehir. Gerçi hep kısa süreli gittim. Geçen sene uzun süreliydi ama ekmek elden su gölden... Krallar gibi ağırlanınca sadece içmeye para veriyorduk. Kalabalık, enerji, eğlence dolu şehir... Anadolu yakasının nostaljik hali, eğlence yerlerinin cazibesi hareketliliği ve çeşitliliği, istiklal deki eski mağazalar işyerleri, ortaköy, galata, beşiktaş... hepsi buradan bakında kısa süreli gidince güzel görünüyor. Tabi kiraların 1den başlaması birden o güzelliği puslu hale getiriyor... çok büyük ve sonuca varılmayacak tartışma olur herhalde istanbulda yaşamak...

 

Gösterim: 1412