İş Arama Süreci?
Yine sözlükten, yine bu süreçten geçenlerin yazdıkları...
Hepsi doğru demek herkes aynı şeyleri yaşıyor, hissediyor, düşünüyor...
•uzadikca kisinin sinirlerini bozan surec. ilk baslarda konuya dinlenmek icin bir firsat olarak bakilsa da zaman ilerledikce kisi gereksiz agresif olmaya baslar, umutsuzluk asamasina gelmeden is bulunmasi saglik acisindan iyi olur.
•bir sürü başvuru gönderip cevap alamamak ile eş anlamlı hadise..
•insani alinganlastiran, histeriklestiren, allahim bi is buluyum soyle boyle olucam fakirlere para dagiticam annemi uzmicem dualari arasinda delilige uygun adim gonderten surec. en kotusu birilerinin surekli sorup durmasi hatta anacligi borc, vazife bellemis insanlarin yuzbirinci basvuruya giderkenki isteksizliginizi gorunce "ama aa olmaz ki, boyle de yapilmaz ki, sen boyle isteksiz olursan tabii bulamazsin, gercekten istemiyosun, circircir" diye konusup insani hasta etmeleridir. bu eylem tek basina dusunuldugunde "ne olmus ki, cok onemsiz, arama is mis yat evde baba parasi ye" ye varir lakin gayet yipratici hayattan bezdirici diger bir cok ele gelir can yakan sorunlari asip yiyen bir sorundur bu. ozetle; ukalalik etmiyelim, normallik taslamayalim cok olup insani hasta etmeyelim mumkunse.
•iş arama sureci uzadiginda iş aramayi iş edinirsin.
•iyi bir okul bitirilir, önceleri herkes emindir mahdumun kısa sürede güzel bir işe yerleşeceğinden. ilk bir iki sınav kaybedilir, şanssızlığa yorulur. sonradan yazılılar kazanılır ama mülakatta çuvallanır. sebep bellidir torpil. lakin zaman hızla geçmektedir bütün bu hengamede. başlangıçtaki umut yerini yavaş yavaş karamsarlığa bırakır.
•askerligini veya okulunu yeni bitirmis kisinin para ihtiyaci ile sevdigi isi yapmak arasindaki secim yapmaya zorlayan olgu. bir sure sonra strese yol açar
•"hayırlısı olsun", "kısmet", "nasip" kelimelerinin binlerce kez duyularak insanın beynine kazındıgı, insanı umutsuzluga surukleyen ve kendine olan guveninin mına koyan surec.
•tüm ortamlarda senle ilgili başka değinilebilecek konu yokmuş günü her an gözüne sokulan, bunalım yapmana daha da neden olunan, insanın kendinden kişiliğinden şüphe etmesine neden olan ve en kötüsü o mülakatlarda kendini birilerine peşkeş çekmek zorundaymış gibi hissettiğin, gece gündüz allaha dua ettiğin gökten bir iş düşsün dediğin
•okul askerlik yeni biter yirmili yaşların ortasındasındır. utangaçça cv hazırlanır. iyi bir okul bitirsen de tecrübesizsindir yazacak fazla şey yoktur. bir kaç kariyer sitesine üye olursun, tecrübeli elemanlar ilanlarına tescilli tecrübesizliğini postalarsın. bi zaman sonra gelmeye başlar telefonlar. hayatında ilk defa takım elbise kravat giymek zorunda kalırsın. uygun pabuçsa hiç yoktur. utana sıkıla babadan alınan harçlıkla -ki hala harçlık almaya mecbur olmak nasıl koyar insana- bi çift kundura uydurursun. aman oğlum rahat ol, biraz kendini pazarlamaya çalış, olur inşallah temennileriyle uğurlanırsın. gelebilecek kalıp sorulara nasıl yanıtlar verileceği tekrar gözden geçirilir. en umutsuz olduğunda dahi girerken mülakata yıkılmadım ayaktayım pozu verilir. günler geçer cevap gelmez. utana sıkıla ararsın: "pardon şu tarihte şu pozisyon için bir iş görüşmesine gelmiştim ben, sonuçlandı mı acaba?". gelen yanıt katmerleştirir hayal kırıklıklarını. zaman geçiyordur. her sabah yine mi sabah diye nefretle gözünü açıyosundur. artık iş görüşmelerine bile tahamülün kalmamıştır. insanlardan kaçar odana tıkılırsın. yoruyordur aynı sorulara cevap vermek.
•geldiğiniz için teşekkür ederiz. sizi bir hafta içinde olumlu ya da olumsuz olarak arıycaz.
-ben teşekkür ederim
10 gün sonra...
-e şey ben hebelübe. 1 hafta içinde olumlu ya da olumsuz olarak arıycağınızı söylemiştiniz.
-olumsuz
dıııt dıt dıt dııttt dıt dıt dııııttt
•eger iyi bir cevren, torpilin, referansın yoksa sonsuza dek sürebilecekmiş gibi görünen stresli bir eylem.
•once umitle koyulursun bu ise... is aramak da istir bir nevi... bi kac basvuru yaparsin gozune kestirdikce, mutlu olabilecegim, sevecegim bir isi yapmaliyim diye dusunursun cunku... ne de olsa iyi bir egitimin vardir arkanda, herkesin seni havada kapisacagini dusunursun iyimserlikle... fakat o da ne? bir sure sonra yuzune carpar aci gercek, hic bir basvurun cevaplanmaz bile... halbuki sen o zamana kadar pohpohlanmaya alismissindir, gozbebegisindir ailenin, hatta senin yapamayacagin sey yoktur, sana is vermeyen olsundur... ne yapacagini sasirirsin sonra, kendine guvenin yikilir, inancin korelir... nerde yanlis yapiyorum diye aranmaya baslarsin, yiginlarca kaynak okursun ve onlarin dedigini yapmaya karar verirsin... ne var ki birinci sart kendine guvenmektir derler, ama seninkinin yerinde yeller esiyordur coktan... ailenden destek alirsin, sevdigine siginirsin, fakat sevdiginin bir isi olmasi ve ona yuk olma dusuncesi bogmaya baslar insani... toparlanmaya calisirsin yeniden denemek adina, fakat cevrenin sorulari hic bitmez, niye bulamiyorsun o kadar iyi okuldan mezun oldun halbuki derler, bilmezler senin neler cektigini, calisman lazim derler egitimin bosa gitmesin... ben biraktim egitimi filan onurumu kurtarmaya calisiyorum diye dusunursun, benim gibi biri nasil is bulamaz? mutlu olacagin is bulmaktan da vazgecmissindir artik, yeter ki is olsundur seni bu cehennemden kurtarsindir... halbuki kaynaklar ne der, isverenlere niye orayi istediginizi sorduklarinda ozel cevap verin der, yani gercegi soyleyemezsin, ben bana is vericek bi salak ariyorum, sizde de acik pozisyon varmis diyemezsin... bunlari dusundukce sikilirsin, sikildikca is aramak daha da zor gelir...
• hayatimin en igrenc donemine damgasini vurmus eylemlerin toplami.
tanidik olmayan numaralardan gelen her telefonda kalbin pit pit atmasi
mulakata/sinava cagirildiginda sevincten ici icine sigmamak
gorusmeden/sinavdan onceki gece uyuyamamak
binbir umutla tirsarak gitmek mulakata/sinava
sonucun haber verilecegi gunu heyecanla/korkuyla beklemek
olarak ozetlenebilir.