1 Ay Sonra

Pazar, 25 Mayıs 2008 tarihinde oluşturuldu

Bugün sabah kahvaltıdan sonra bir sayfama bakayım ne durumda diye, bir baktım tam 1 aydır dokunmamışım. çok ayıp etmişim. Bu kadar da ihmal edilmez ki. Ama son bir ayda öyle olumlu yönde gelişen bir ekşınlı durum olmadı. Son 1 ayda neler yaptım neler ettiğimi şöyle bir toparlamak için resimlere baktım. Maşallah hiç de boş durmamışım :) Her gün başka bir aktivite, ammmaaan nazar değmesin :P
Düğüne gitmişim, sigorta eğitimine katılmışım, Tarsus'ta kültür turu yapmışım, bol bol değişik yer ve mekanlar yeyip içmişim, haftasonları değişik aktivitelere katılmışım... Ee daha ne olsun :)) Tabi bütün bunların yanında stressiz ve gergin geçmeyen günüm yok elbette...

Malum meslek zor meslek. Memnun edilmesi gereken bir sürü insan var. Hepsini de memnun etmek imkansız tabiki. Hedef mennuniyetsiz insan sayısını en az seviyede tutmak. Gerek müşteri olsun gerek iş arkadaşların. Bir iş ters gitmeye başladı mı devamı mutlaka geliyor, yanlış bir işlem yapıldı mı sanki çorap sökülürcesini devamı geliyor. Altından kalkılmaz boyutlar alıyor. Tüm olumsuz giden herşeyin sonucu kıytırıklarda patlıyor. ınsan bazen aldırmıyor bazen de çok üzülüyor. Demek ki kaşar olmak bile bazen yetmiyor.:)

Geçen sabah şu dandik günlük takvim yapraklarından birini elime aldım. Ve önceden beri bildiğim bir söz günün sözüydü: "Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anladığı kadarıdır"... Bu söz direk benim gündemimle alakalı olunca derler ya "cuk diye oturdu" aynen öyle oldu :) Son 1,5-2 aydır yaşadıklarıma şöyle bir bakınca ne kadar doğru bir söz olduğunu gördüm. Sütün beyaz olduğu evrensel bir durumdur. Fakat karşı taraf bunu bilmiyorsa evrensel olan bir durumda gerçekleri kabul etmez, görmezden gelir... Boyun kıldan incedir durumu da varsa sadece boşu boşuna nefes tüketip, üzülüyor ve geriliyor insan. Bir arkadaş da "Başkasının ne anladığının ne önemi var ki" dedi bana. Ama bu her zaman öyle olmuyor maalesef. ınsanın özel hayatın "tın" diyeceği umursamayacağı insanlar vardır. Ama öyle ortamlar oluyor ki karşı tarafının ne düşündüğünün önemi çok büyük. Anlatılmayacak kadar büyük hem de...
Yani Mevlana doğru söylemiş bence...

Geçen hafta 19 mayıs tatili için Ankara'ya gittim. Bu fırsat kaçar mı :) uzun zamandan beri ilk defa 36 saatten fazla kaldım Ankara'da. çok güzel geçen 3 gündü. Stresimi attım, alışverişimi yaptım döndüm Tarsus'a. Malum Koton'daki %25lik indirimi kaçırmamak lazımdı :P

Pazar günkü yazımı bitirmeden önce bu ara dinlediğim şarkıları yazasım geldi. Genelde kendim keşfederim şarkıları ama bu sefer 1. sıradaki şarkıyı bir arkadaş keşfetmiş, benim de çok hoşuma gitti. Kıraç-Yıldızlar da bu ara çok sevdiğim şarkılardan biri. Cimbomun yeni şarkısı çıldırın, Duman'ın tüm parçalarının yanı sıra En güzel günüm gecem, Feridun Düzağaç, Gripin Dalgalandım da Duruldum, Pinhani; yabancılardan Frankie Valli - Beggin, Buccovani, yeni piyasa dans şarkıları ve olmazsa olmaz Yeni Türkü bu ara dinlediğim şarkıları oluşturuyor. ısteyen varsa itinayla yollanır ;)

Yine aysonu geldi. Yine yoğunluk vakti... Yaz sezonu da açılmak üzere :)

Gösterim: 1664