7 yıl önce...
8 Ekim 2001... Nasıl olsa Hacettepe'de hazırlık okuyalım diye öylesine girdiğimi ingilizce hazırlık atlama sınav sonuçlarına öylesine bakmak için nete girdim. O zamanlar adsl yok tabi internete bağlanana kadar sayfa açılana kadar yarım saat geçmişti. Bir baktık ki hem Serkan hem ben geçmişiz hazırlığı ve ders kaydı yapmak için 1 hafta önce Ankara'ya gitmemiz gerekiyordu. Hemen bavulları hazırladık. Ankara soğuk oluyor diye hem yazlık hem kışlıklar gitti, yeni kıyafetler özel eşyalar alındı ve koca koca bavullar hazırlandı. Vedalaşma töreni de tamamlandıktan sonra gece 12 otobüsüyle Ankara yoluna çıkacaktık. üzerimizde bir sevinç vardı. Ama evden ilk kez ayrılmanın verdiği hüzün de...

Sabah Aştiye indiğimizde havabuz gibi esiyordu. Daha yurt olayımız belli olmadığından çantalarımızı kızılaya bıraktık ve hem yurt he de ders kayıt işini halletmek için Beytepe'ye doğru yola çıktık... Yolları bilmediğimiz için kızılaydan sıhhiye ye metroyla gitmiştik. Köprüden otobüse bindik. Ve otobüste "üniversite gençliği"ni görünce biraz şaşırmıştım. Hayatımızda görmemişiz ki; uzun saçlı küpeli erkekler, herkesin kulağında walkman(o zamanlar mp3calar yoktu) , değişik kıyafetli kızlar. ınsan bir an için garipsiyor. Zate
n şehre yabancıyız, uzaktan bakınca çok zavallı tipler olarak görünüyorduk:)
Beytepe'ye vardık. Küçükken hayalini kurduğum ve okul hayatım boyunca her zaman gerçekleştireceğim kahvaltı olayını gerçekleştirdim. Sıcak, daha doğrusu tost makinesinde ısıtılmış poaça yedim. ılk önce yurda gittim. Son sıralarda da olsa yurdun çıkmış olmasına çok sevindim. Yurt kaydını yaptırdım ve sonra ders kaydı için bölüme gittim. Okul kaydına geldiğimiz gün bölüme dışarıdan bakmıştım. Ve minimum 4 yıl boyunca okuyacağım bölüme ilk adımımı attım. Koca koca adamları görünce çok şaşırmıştım ve ne yalan söyleyim ürkmüştüm.
Tabi bölümü ortalama bitirme süresinin 5-6 yıl olduğunu hatta aflarla birlikte bölümde 10küsür seneliklerin bile olduğunu ileriki zamanlarda derslere girdiğimde öğrenecektim. Ders kaydını yaptırdım. Elime de hergün 9-15 arası dersimin olduğu programı tutuşturdular. Hayallarim yıkılmıştı:( Hep pazartesi veya cumanın boş olacağı gün hayalini kurmuştum:P
Sonra tekrar kızılaya bavullarımı almaya gittim. Tabi yol bilmeyince yolun uzatılması çok normal:)) Bavullarımı aldım tabi halen yol bilmeyince o kadar ağır bavullarla en uzun yoldan Beytepe'ye ulaştım odama yerleşmeye başladım...
çok garip bir durum tabiki. Evden ilk defa uzaklaşıyorsun, hiç tanımadığın 4 kişi ile aynı odayı paylaşıyorsun, ki tüm devlet yurtlarında her bir odada 10-20 kalıyor, 32 kişi ile aynı lavabo ve banyoyu paylaşmak. Bir anda toplu bir şekilde yaşamayı öğrenmek. özgürlüklerini belirlerken yine başkalarının özgürlüğüne saygı duymak. Hergün evde istediğin gibi pişen yemek yerine, yemekhanede yemek ve her zaman hasret duyulan fakat kısa bir süre sonra sıkan fast food yemekler... En önemlisi iklim farklılığı... Yurtta kaldığım ilk gece ve uyandığım ilk sabah hissettiklerim gecenin bu saatinde halen aklımda...
Sanki o günü yeniden yaşadım... Yine geçmişe daldığım bir akşam bölümdeki ilk günler kısaca Ankara'daki ilk günlerimden bahsedeğim...