Bir Zamanlar Güncel
İzlediğim Filmler
Genelde kişisel bloglarda insanlar gezip gördüğü yerleri, gezip gördüğü yerlerdeki yemekleri, hayatlarında meydana gelen olağan dışı durumlar ile yenilikleri, yeni aldığı bir eşyayı vs. anlatır. Ben de uzun zamandır o tarzda anlatacak pek birşey yok. Herşey olduğu gibi devam ediyor. ışten eve, evden işe. Aradabir haftasonları farklı programlar oluyor elbet... ışte tüm bankacılık sektöründe olduğu gibi yoğun olmak için her zaman bir sebep var. Hiç sessiz sakin, mesainin erken bittiği bir gün olmuyor. Aynen "Kaybedenler Kulübü"ndeki replik gibi "Standart". Oradaki standart ile bizim hayatımızdaki standartın içeriği sık sık değişiyor. Geçen sene büyüme, yeni kazanımların vermiş olduğu stresten kaynaklı "standart" bir hayatımız var iken, şimdi global piyasalarda başlayan not düşümleri ile başlayan tedirginlikler çığ gibi yuvarlanarak en son nokta olan bizlerin önüne geldi durdu. şimdi kim patlayacak, kim patlayabilir, bizlere ne etkisi olur... Hiçbirşey olmayacak bir durumda iken yine de olabilir mantığı ile yaklaşmak en kötüsü. O krizi de bizler yaratabiliriz. ışte bizim de hayatımız böyle standart. ıçeriği sık sık değişse de her zaman bir stres, gerginlik, koşuşturma... Artan beklentiler ve yön değiştirmeler...
Bankacılıkta neler olacak?
Resim ile başlığın ne alakası var diyeceksiniz, tabi ki yok; Ulaş Ada yazıya dikkatleri toplasın istedim :) şaka bir taraf yine uzun zamandır olduğu gibi epey ara vermişim yazılara. Herkesin bildiği üzere bankacılık sektörü hiç beklenmedik bir yola girdi. Devlet bankaları dahil herkesi beklemediği tüm plan ve bütçeleri bozan bir yok. çok iyi hatırlıyorum, sene 2008in son çeyreği, Lehman Brothers ile başlayan kriz sırasında tüm bankalar kobi ve ticari krediler tarafında bir anda artan faizler ile birlikte çok temkinli davranmaya başlamıştı, 1-2 banka dışında ani tepki verip kredileri geri çağıran ve takibe geçen banka dışında, diğer bankalar sadece kredilerde frene basıp sadece risk takibi yapmıştı. ışte tam bu sırada bankalar kredileri kesti söylentileri çıktı ve bankaların kredileri eskisinden daha çok açması yönünde uyarılarda bulunuldu!
Mart Ayı Bitmeden
Ben de sizler gibi merak ettim, acaba Görkem de mi vazgeçti sayfasından, her geçen gün yazılar arasındaki zaman farkı artıyor, ve çok ihmal ediliyor. Maalesef artık eskisi gibi yazamıyorum, her zaman niyetleniyorum fakat bir türlü geçemedim klavyenin başına. Geçen 2 aylık süreçte yağmurlar yağıdı, kış oldu bitti, güneş açtı günler uzadı derken 2 ay geçiverdi. çok klasik ve sıkıcı bir giriş oldu değil mi :) 2 ayda hem çok şey oldu, hem hiçbirşey olmadı, tek olan çok yoğun ve hızlı geçiyor günler. Mart ayının son haftasonundan merhaba... :)
Taşınma Süreci Sonunda Tamamlandı
Bugün nihayet aylar sonra nefes alabildim, taşınma işlemi tamamlandı ve iznimin son 2 gününde nihayet oturup dinlenmeye fırsatım oldu. Yaklaşık 3 aydır evdeki inşaat macerası devam ediyor. ınşaat ustasıyla uğraşmanın çok zor olduğunu anladım. ışteki yoğunluğumdan dolayı gün içerisinden diğer insanlar gibi sürekli işin başında duramıyordum, ancak iş çıkışları saat 8 buçuktan sonra kontrol edebiliyordum...
4. yıldönümünü atladim
Aralık ayında bankadaki yılsonu ve 2011e yapılan hazırlar, az da olsa vakit ayırabildiğimiz iş dışı hayatındaki son 1.5 aydaki yoğunluk sayfamın doğun gününde dahi yazı yazacak imkanımı yok etti. 27 aralıkta sayfam 4. yılını doldurdu. Ne kadar çabuk geçti. Daha dün gibi aklımda sayfayı yaptığım günler, ilk deneme yayınını birçok hata ile birlikte 27 aralık gece yarısı 1 gibi yapmıştım. Hataları aynı günün akşamında gidermiştim. O zamanlara göre tasarım ve altyapı olarak sayfam çok teknolojikti, fakat kendini yeniliyemedi diye halen aynı tasarım ve altyapıyla nostaljik sayfalar sınıfına girecek gibi. Sayfaya eskisi kadar vakit ayıramayınca ziyaretçi sayısında da düşüşler meydana geliyor haliyle. Ama ne olursa olsun sayfanın yeri ayrıdır benim için. Birçok şeyi paylaştım, gerek geçmişten gerekse gündemden bir çok şeye tanıklık etti...